Başka yıldızların çevresinde dönen Dünya benzeri gezegenler var mı? Bu akşam fırlatılacak Kepler uzay aracının görevi işte bu soruya yanıt bulmak. Bunu nasıl gerçekleştirecek diye merak ediyorsanız cevabını bu makalede bulacaksınız.
Başka yıldızların çevresindeki Dünya benzeri gezegenlerin keşfi her zaman ilgi uyandıran ve insanları heyecanlandıran bir konu olmuştur. Bugüne kadar yapılan gözlemler sonucunda, Güneş Sistemi dışında keşfedilen gezegenleri üç grupta toplayabiliriz: Gaz devleri, Kısa periyotlu yörüngelere sahip sıcak gezegenler ve Buz devleri. Artık, Dünya benzeri, karasal bir yüzeye ve sıvı suya sahip bir gezegenin bulunması için çalışmaların artacağı bir döneme giriyoruz.
Bu çalışmaların bir ürünü olan NASA’nın Kepler uzay aracı, özellikle, Samanyolu’nda bulunduğumuz bölgeye yakın alanda Dünya benzeri gezegenlerin keşfedilmesi için tasarlandı. Görevi dahilinde, transit geçiş yöntemiyle, yeni gezegenleri tespit etmeye çalışacak ve ardından, gezegenin yaşanabilir alan içinde kalıp kalmadığını bulmaya çalışacak. Bu arada yaşanabilir bölgenin (habitable zone) ne demek olduğunu açıklamakta yarar var. Astronomlar, bir gezegen üzerinde yaşamın sağlanması için gezegenin, yıldız çevresindeki yaşanabilir bölge içinde olması gerektiğine inanıyorlar. Çünkü bu alan içinde kalan gezegenlerde sıvı suyun bulunma olasılığı daha yüksek. Yaşanabilir bölge yıldızın büyüklüğü dolayısıyla sıcaklığı ile ilişkili. Genellikle sıcak olan büyük yıldızlar için yaşanabilir bölge, yıldızdan daha uzakta bir bölge iken, daha soğuk olan küçük yıldızlarda, yıldıza yakın bölgeler yaşam için daha uygun görülmekte.
Bir Güneş Sistemi içindeki yaşanabilir bölge
Transit Geçiş Yöntemiyle Güneş Sistemi Dışı Gezegenlerin Belirlenmesi
Bir gezegenin yıldızın önünden geçmesi ve bu geçişin Dünya’dan gözlenmesi olayına “transit geçiş” adı veriyoruz. Dünya’dan nadiren Venüs ve Merkür geçişlerini izliyoruz. Bu geçişler sırasında gezegen, Güneş üzerinde siyah bir leke şeklinde (Merkür veya Venüs’ün Güneş ışığını engellemesinden dolayı) çıplak gözle gözlenebiliyor. Benzer şekilde, Kepler uzay aracı da yıldızlardaki bu parlaklık değişimini tespit etmeye çalışarak gezegenlerin transit geçişlerini yakalamaya çalışacak.
Geçişin tespit edilmesinden sonra gezegene ait yörünge büyüklüğünü, gezegenin periyodundan (gezegenin yıldız çevresindeki bir turunu tamamlaması için geçen süre), kütlesini de, Kepler’in gezegen hareketleriyle ilgili üçüncü kanununundan hesaplayabiliyoruz. Gezegenin boyutları ise geçiş sırasında yıldız üzerinde oluşan gölge lekenin boyutlarından hesaplanıyor. Yıldızın yörünge özelliklerinden ve sıcaklığından gezegenin karakteristik sıcaklığının bulunması ile birlikte, gezegenin yaşanabilir bölge içinde olup olmadığı sorusunu cevaplamamız mümkün oluyor.
Kepler Uzay Aracı
Kepler’in uzay görevi, Dünya benzeri gezegen aramaya odaklı ilk görev. Oldukça gelişmiş gözlem aletlerine sahip. 95 cm çapa sahip bir teleskop yardımıyla ışık ölçümlerini gerçekleştirecek. Bunun yanında çok sayıda yıldızın gözlenebilmesi için geniş bir görüş alanına sahip. 3,5 yıl sürecek olan görevi boyunca 100.000’den fazla yıldızın parlaklığını izlemesi bekleniyor.
Kepler’in inceleyeceği alanın temsili resmi. Resimde galaksimizin dışından bakıldığında Kepler’in inceleyeceği alan sarı koni ile gösterilmiş. (Telif Hakkı: Jon Lomberg)
5 yorum
Biliyormusnuz bu yaşanabilir bölgesi sadece güneşe benzer özellikteki yıldız sistemlerinde geçerlidir.Örnek olarak gliese581 yıldızı etrafında dönen Gliese581c adlı süper dünya .Bu süperdünya Atmosferinin Oksijen içerdiği ve sıvı bulunduğu ve buda kayaç gezegen.Bu gezegen de Gliese581 yıldızına uzaklık bakımından 3. sıradadır ancak O kadar yakındır ki bir Gliese581c yılı 13 gündür.Dünyada ise 365 gün 6 saattir.Ancak Bu gliese581 yıldızı güneşten 50 kat küçük olup 50 kat daha az ışık saçar buda daha az radyasyon demek.Dünyadaki gibi bir manyetik alanı olmamasına karşın (bu sadece dünyada görüldü bu özellik dünyada radyasyonu yansıtıyor)az radyasyona maruz kalınca zarar azalı .Aynı şey gliese581d VE Gliese281 yıldızının da benzer özellik sağlıyor.Düşünsenize orada da bizi araştıran BAŞKA CANLILAR olabilir.Ve biz 75 yıl yaşıyorsak orada 1000 yıl bile yaşayabiliriz.13 günde bir yılbaşı ne hgüzel olurdu…:D
Bunlar harika gelişmeler.Görünen o ki Kepler Uzay Aracı sadece yeni dünyalar keşfetmeyecek bir çok bilinmeyenin peşinden koşacak.İnsan teknoloji geliştikçe engel tanımıyor.Bu çok güzel bir şey…Sizde böyle düşünmüyor musunuz?
Fırlatılma videosu
http://www.youtube.com/watch?v=D3XO_XHSsYw
Dünyamız ile benzerlik gösteren hatta daha iyi olanaklara sahip bir gezegen tespit edildiğinde ne heyecan olur ama. Eğer insanlar orada yaşayabilecek ise ne planlar yapılır kim bilir. Bu çok güzel çalışmaları yakından takip etmek lazım. Keşke Aselsan’ın da böyle çalışmaları olsaydı da fırlatmaları videodan değil de canlı izlemeye gitseydim.
ben yıldızların hepsinde en az bir gezegen oldugunu düsünüyorum.bu da samanyolunda 200 milyar yıldız olduguna göre en az 200 milyar gezegen var anlamına geliyor..tabi ki bu sadece benim düsüncem….