• Haberler
  • U&A Özel
  • Bu Ay Gökyüzü
  • Uzay ve Astronomi
Facebook Twitter Instagram
RSS Facebook
Uzay ve Astronomi
  • Haberler
  • U&A Özel
  • Bu Ay Gökyüzü
  • Uzay ve Astronomi
Uzay ve Astronomi
Home»Güneş Sistemi»Gezegenler ve Uydular»Galileo Uyduları 1 – Io
Gezegenler ve Uydular

Galileo Uyduları 1 – Io

Arif BayırlıBy Arif BayırlıOcak 7, 2009Updated:Ağustos 21, 2017Yorum yapılmamış4 Mins Read
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

7 Ocak 1610 gecesinde, bundan yaklaşık 400 yıl önce, Galileo yaptığı teleskobunu öncelikli hedefi Ay’dan Jüpiter’e doğrulttuğunda yüz yıllardır kabul görev evren modelini yerinden salladığının farkında mıydı acaba? Evrendeki tek merkezin Dünya olduğu yönündeki yaygın inanışa karşıt Jüpiter’in etrafında gördüğü 3 küçük yıldız ona bambaşka bir evrenin ipuçlarını veriyordu. Gördüğü üç küçük yıldız daha sonra Io, Europa ve Ganymede olarak adlandırılacak olan Jüpiter’in üç uydusuydu.

 

1609 yılında Hollanda’da bir optikçinin tasarımından esinlenerek kendi teleskobunu yapan Gallileo, ilk gözlemlerine Ay ile başladı. Ay’ın yüzeyindeki kraterlerin ve tepelerin resimlerini çizen Galileo teleskobunu her geçen gün daha verimli kullanabileceği bir alet haline getiriyordu. (Aynı dönemlerde Londra’dan gözlemler yapan Thomas Harriot da 6 kez büyüten teleskobu ile gözlemler yaparak Ay’ın yüzeyinin resmini çekmiştir fakat bunları yayınlamamıştı)

Galileo'nun Ay çizimleri

Galileo’nun Ay çizimleri (Kaynak : Galileo Project)

Bir çok optik kusurunu düzelttiği teleskobunu Jupiter’e 7 Ocak 1610’da Jupiter’e çeviren Galileo ilk önce şaşkınlığa uğradı. Jupiter’in yanında onunla paralel hizalanmış 3 tane daha parlak cisim vardı. İlk başta bunları arka plandaki yıldızlar olduğunu düşündü. Jupiter o dönemde Dünya’ya göre karşı konumdaydı, yani Dünya ve Jüpiter gezegeni Güneş’in aynı tarafında bulunuyorlardı ve bu nedenle Jüpiter Ay’dan sonra gökyüzündeki en parlak cisimlerdendi. İlk gözleminin ardından bir sonraki gün Jüpiter’e tekrar baktığında gezegenin ters yönde hareket etmesi gerektiğini düşünen Galileo, Jüpiter’in doğudan batıya hareket etmesini ve üç parlak yıldızı geride bırakmasını bekliyordu. Fakat Jüpiter’e baktığında üç parlak cismin de gezegenin batısında kaldığını gördü. Yani Jüpiter batıya doğru değil, doğuya doğru hareket ediyor gibi görünüyordu. İlerleyen haftalarda Galileo üç şey daha keşfetti:

– Küçük yıldızlar Jüpiter’i sürekli takip ediyorlardı.

– Bu takip sırasında konumları birbirine ve Jüpiter’e göre değişiyordu.

– Üç küçük yıldıza 15 Ocak gecesi bir tane daha eklenmişti. (Callisto)

Bu gözlemlerinin ardından Galileo bunların yıldız değil, Jüpiter etrafında dolanan uydular olduğunu fark etti ve Mart ayının ortalarında yayınladığı Siderius Nuncius kitabında bunlardan bahsederek “ünlü” oldu.

Bu yazı dizisinde bu 4 uydu hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Öncelikle Io’dan başlayalım.

IO

Jüpiter’in vahşi doğaya sahip uydusu Io, ismini antik Yunan tanrılarından Zeus’un (Jüpiter) aşık olduğu ve eşi kıskanç Hera’dan saklamak için bir buzağıya dönüştürdüğü bakireden alıyor. Io, Güneş sisteminin en volkanik gökcismi olma özelliğine sahip. 70’li yıllarda Güneş sisteminin derinlerini incelemek için gönderilen Voyager sondaları, uydunun ilk görüntülerini aldıklarıda karşılaştıkları manzara herkesi çok heyecanlandırmıştı. Uydunun yüzeyi diğer uydularda görüldüğü gibi kraterle değil aktif volkan ve lavlarla kaplıydı. Patlamalarla yukarı çıkan bu lavlar yörüngeden kaçma hızının yarısına kadar ulaşabiliyor ve yüzeyin 300 km üstüne kadar fışkırabiliyor.

Voyager 2 tarafından Temmuz 1979'da Io'ya yakın geçiş sırasında Loki volkanı patlama esnasında görüntülendi (soldaki mavi parlaklık)

Voyager 2 tarafından Temmuz 1979’da Io’ya yakın geçiş sırasında Loki volkanı patlama esnasında görüntülendi (soldaki mavi parlaklık)

Dünya’nın uydusu Ay’dan biraz daha büyük olan Io, Jüpiter’in en büyük üçüncü uydusu ve gezegene uzaklık bakımından beşinci sırada yer alıyor.

Io her ne kadar yörüngesi boyunca sürekli aynı yüzünü dev gezegen Jüpiter’e dönük olsa da diğer uydular Ganymede ve Europa’nın etkisiyle düzensiz bir eliptik yörüngeye sahip. Yörüngesindeki bu düzensizlikler nedeniyle Jüpiter ile arasındaki mesafenin sürekli değişmesi uydu yüzeyinde çok büyük gelgit etkilerinin hissedilmesine yol açıyor. Dünya’da Ay’ın etkisiyle okyanuslarda gözlenen en büyük yükselme 18 m civarındayken, Io’nun katı yüzeyinde oluşan en büyük gelgitler 100 metreye ulaşabiliyor! Yani uydunun katı yüzeyi 100 metre inip yükselebiliyor!

Io'nun volkanik yüzeyi

Io’nun volkanik yüzeyi (Kaynak : NASA – PhotoJournal)

İşte bu gelgitlerin oluşturduğu sıkışmalar büyük bir ısınmaya neden oluyor ve Io’nun yüzeyinin altının büyük bir basınçla sıvı kalmasına neden oluyor. Bu sıvı açık bir yol bulduğunda büyük fışkırmalarla yüzeye ulaşıyor ve yüzeyin 2000 Kelvin (2.273 Santigrad derece) dereceye kadar ısınmasına yol açıyor. Io’nun yüzeyi sürekli kendini yeniliyor, lavlar kraterleri dolduruyor ve sıvı kayalar yüzeye yayılıyor. Uydu yüzeyini oluşturan materyal konusunda kesin bilgi bulunmamakla birlikte değişen renk kompoziyonlarına bağlı olarak erimiş sülfür ya da silikat kaya olduğu sanılıyor. Sülfürdioksit’ten oluşan atmosferinde suya herhangi bir şekilde rastlanmıyor ve uydunun etrafında güçlü bir manyetik alan oluşturan demirden katı bir çekirdeği olduğu düşünülüyor.

Galileo uydusu tarafından Io'da Tvashtar Catena bölgesinde 1999'da görüntülenen volkan patlaması

Galileo uydusu tarafından Io’da Tvashtar Catena bölgesinde 1999’da görüntülenen volkan patlaması (Kaynak NASA – PhotoJournal)

Io’yu Jüpiter’den 220 000 km uzakta tutan yörüngesi zaman zaman Jüpiter’in devasa manyetik alan çizgilerini keserek uydunun bir elektrik jenaratoru gibi davranmasına neden oluyor. Bu durum uydu etrafında 400 000 volt gerilim oluşturabiliyorken 3 milyon amper akım üretebiliyor. Bu akım en düşük dirençli yolu seçerek Jüpiter’in manyetik alan çizgilerinden gezegenin atmosferinin üst katmanlarına girip büyük şimşekler oluşturuyor.

Jüpiter dönüşü sırasında devasa manyetik alanı Io’nun üzerinden geçip uydunun yüzeyinden saniyede 1 tona yakın maddeyi koparır. Bu kopan madde manyetik alanda iyonize olarak (elektronlarını kaybederek) halka şeklinde yüksek enerjili bir “plazma torus” adı verilen bulut oluşturur. Bu buluttan kopan parçacıklar manyetik alan çizgilerini takip ederek Jüpiter’in kutuplarında görülen Auroralara (Kuzey Işıkları) sebep oluyor. Ayrıca bu halka yapıdan kaçan iyonlar Jüpiter’in manyetosferinin beklenenden iki kat daha büyük olmasına da neden oluyor.

Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
Arif Bayırlı

Related Posts

Son 10 Yılda Uzay ve Astronomi Alanında Yaşanan En Önemli 10 Olay

Aralık 23, 2009

Eylül 2009

Eylül 10, 2009

Chandrayaan-1 ile Bağlantı Kesildi

Eylül 2, 2009

Comments are closed.

Populer

Ay Tutulması

Şubat 13, 2008

24-25 Ocak 2009

Ocak 23, 2009

Yenal Öğmen

Temmuz 27, 2008

2008’de Uzay ve Astronomi Alanında Yaşanan En Önemli 10 Olay

Aralık 23, 2008

Kara Delikler: Gerçeğin Hayal Gücünü Geride Bıraktığı Yerler

Ocak 28, 2009
Son Yazılar
  • Son 10 Yılda Uzay ve Astronomi Alanında Yaşanan En Önemli 10 Olay
  • Japon Kargo Gemisi İçin Mutlu Son
  • Avcı Göktaşı Yağmuru’nu Kaçırmayın!
  • Amatör Gökyüzü Fotoğrafları Yarışması Devam Ediyor
  • Alp Akoğlu
Son yorumlar
  • Galaksi Merkezinde Karadelik Çifti için yağmur hanım
  • Evrendeki En Büyük Yıldız Hangisidir? için gökdeniz
  • Yenilenen Hubble’dan Yeni Fotoğraflar için europa
  • Yenilenen Hubble’dan Yeni Fotoğraflar için Salih Dinçer
  • Son 10 Yılda Uzay ve Astronomi Alanında Yaşanan En Önemli 10 Olay için Salih Dinçer
Arşivler
  • Aralık 2009
  • Kasım 2009
  • Ekim 2009
  • Eylül 2009
  • Ağustos 2009
  • Temmuz 2009
  • Haziran 2009
  • Mayıs 2009
  • Nisan 2009
  • Mart 2009
  • Şubat 2009
  • Ocak 2009
  • Aralık 2008
  • Kasım 2008
  • Ekim 2008
  • Eylül 2008
  • Ağustos 2008
  • Temmuz 2008
  • Haziran 2008
  • Mayıs 2008
  • Nisan 2008
  • Mart 2008
  • Şubat 2008
  • Ocak 2008
Kategoriler
  • 52 Göksel Gerçek
  • Astrofotograf
  • Bu Ay Gökyüzü
  • Derin Uzay Cisimleri
  • Diğer
  • Dünya Astronomi Yılı
  • Dünya ve Ay
  • Duyurular
  • Galaksiler
  • Gezegenler ve Uydular
  • Gözlem
  • Gözlem Aletleri
  • Gözlemevi
  • Gözlemevleri
  • Güneş
  • Güneş Sistemi
  • Haberler
  • Haftasonu Gökyüzü Keyfi
  • Kozmoloji
  • Röportajlar
  • U&A Özel
  • Uzay Çalışmaları
  • Yer Dışı Yaşam
  • Yıldızlar
Üst veri
  • Oturum aç
  • Kayıt akışı
  • Yorum akışı
  • WordPress.org
Sayfalar
  • Uzay ve Astronomi

Site içerisinde yazılan tüm makalelerin yazım ve yayınlama hakkı aksi belirtilmediği sürece sadece yazarlara aittir.

Site içerisinde yazılan tüm makalelerin yazım ve yayınlama hakkı aksi belirtilmediği sürece sadece yazarlara aittir.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.