Çok genç yaşlarda olan özdeş ikiz yıldızlardan oluşan çift yıldız sisteminin incelenmesi sonucu, bu yıldızların birbirlerinden ayrılan bir çok özelliği olduğu anlaşıldı. Nature dergisinin 19 Haziran sayısında da yer verilen araştırmada, Vanderbilt Üniversitesi’den astronomlar, Dünya’ya 1.500 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve yoğun olarak yıldız doğumlarına ev sahipliği yaptığı bilinen Orion Nebulası’nı (Avcı Takımyıldızı) incelediler.
Orion Nebulası’nda ok işareti ile gösterilen özdeş ikiz yıldız. Yıldızların birbiri etrafında çok yakın yörüngelerde dönüyor olması iki yıldızın bir nokta gibi görülmesine neden oluyor.
Yaklaşık olarak bir milyon yaşında olan bu özdeş iki yıldız Orion Nebulası’nda keşfedildi. Yıldızların 50 milyar yıl gibi yaşam süreleri göz önüne alındığında, bir milyon yıl insan hayatının bir günü gibi düşünülebilir.
Araştırmada sözü geçen birbirini örten çift yıldızlar, genç yıldızların oluşumu hakkında bir çok bilgi veriyor. Birbirini örten yıldızlar, eş kütle merkezleri etrafında dönerlerken Dünya’dan bakış açımıza göre biri diğerinin önünden geçerek arkada kalan yıldızın ışığını örten sistemlerdir. Eksenlerinin bu yönelimi sayesinde astronomlar, azalan ışık şiddetine göre bu yıldızların dönüş periyotlarını kolaylıkla hesaplayabiliyorlar. Bu bilgi ile de Newton’un hareket kanunlarından yıldızların kütleleri hesaplanabiliyor.
Örten çift yıldızlar ve azalan ışığın bir gösterimi
Bu bilgiler ışığında araştırmacılar yıldızların kütlelerini, Güneş’in kütlesinin %41’i olarak hesapladılar. Mevcut teorilere göre kütle ve içerik, yıldızların fiziksel karakteristiklerini ve yaşam süreçlerini belirleyen en önemli iki veriyi oluşturuyor. Aynı gaz bulutundan oluştuklarından dolayı benzer içeriğe sahip olacaklarından, aynı kütle ve benzer içeriğe sahip yıldızların diğer her özelliğinin de aynı olması beklenir; fakat bahsi geçen ikiz yıldızların parlaklık, yüzey sıcaklığı ve büyüklüklerinin farklı oldukları gözlendi.
Astronomlar incelemelerinde yaptıkları ölçümleri 15 yıl süresince yüzlerce çift yıldız sisteminden alınmış verilerle karşılaştırarak çeşitli sonuçlar çıkardılar. Birbirlerini örttükleri anda azalan ışığın ölçülmesiyle bir yıldızın diğerinden iki kat daha parlak olduğu ve dolayısıyla yüzey sıcaklığının 300 dereceden daha fazla olduğu anlaşıldı. Işınım spektrumunun detaylı incelenmesi sonucu yıldızlardan birinin diğerinden %10 daha büyük olduğu da gözlendi. Verilerin kesinleşmesi için ileri araştırmalara ihtiyaç olduğu belirtildi.
Araştırma ekibinden Keivan Stassun, “Bu farklılıkları açıklamanın en kolay yolu bahsedilen yıldızlardan birinin diğerinden 500.000 yıl önce doğduğunu düşünmektir” diye açıkladı.
Araştırma sonucu yıldız doğumu teorisyenleri teorilerini yeniden gözden geçireceğe benziyor. Bunların yanında astronomlar gözledikleri genç çift yıldızların kütle ve parlaklıklarını yeniden düzenlemeye ihtiyaç duyabilirler.
Kaynaklar