Güneş Sisteminin 9. gezegeni olan Plüton’nun, artık bir gezegen olmadığına ilişkin, Uluslararası Astronomi Birliği’nin tartışmalı kararından bir kaç yıl sonra, tartışmanın yavaş yavaş durulacağını ve insanların bu kararı sonuçta kabul edeceğini umuyordum. Fakat öyle olmadı. Bu konu birçok insan için hala kapanmış değil. Öyleki, Plüton’nun gezegen olmamasını kabul etmeyenler, oluşturdukları internet sayfaları, kulüpler ve gruplar ile desteklerini sürdürüyorlar. Bu yazımda, Plüton’ nun neden bir gezegen olarak görülmediğini günümüzdeki “gezegen olma” kriterleriyle açıklamaya çalışacağım.
Plüton, 1930 yılında Arizona Flagstaff’ daki Lowell Gözlemevinde, Clyde W. Tombaugh (soldaki fotoğraf) tarafından keşfedildi. Bunun öncesinde de astronomlar, Güneş Sistemine ait 9. gezegenin varlığını öne sürüyorlardı ve bu gezegeni “X Gezegeni” olarak adlandırıyorlardı. Tombaugh’ a fotoğraf plaklarını karşılaştırmak gibi zahmetli bir görev verilmişti. Bu plaklar iki hafta arayla alınmış gökyüzünün bir bölgesine ait plaklardı. Asteroid, kuyrukluyıldız, gezegen gibi hareket eden herhangi bir gökcismi, plakların karşılaştırılması ile bulunabilirdi ve sonuçta bu çalışmadan bir yıl sonra Tombaugh, bir cisim keşfetti. “X Gezegeni’nin keşfi” şeklinde yapılan açıklamadan sonra Lowell takımı, bu gezegene “Plüton” (İng. Pluto) adını verdi. Güneş Sisteminde artık 9 gezegen vardı.
1978 yılında Plüton’nun en büyük uydusu Charon keşfedilene kadar astronomlar, Plüton’nun boyutlarından emin olamadılar. Charon’nun keşfiyle beraber yapılan gözlemlerde Plüton’nun ~2400 km’ lik bir çapa sahip olduğu hesaplandı.
Geçen zaman içinde gözlemsel tekniklerin ilerlemesi sonucunda, dış Güneş Sistemine ait önceden bildiklerimiz tamamen değişti. Buna göre Plüton ve uyduları, Neptün’nün yörüngesinden başlayarak 55 A.B.’ye kadar uzanan, Kuiper Kuşağı’ na ait büyük cisimlerden biri olarak görüldü. Astronomlar bu bölgede, en azından 70.000 kadar Plüton ile aynı yapıya sahip, çapları 100 km veya daha büyük buzlu gökcismi olduğunu tahmin ediyorlar. Yeni kurallara göre Plüton, bir gezegen değil, sadece Kuiper Kuşağı’ nın bir üyesi olmalıydı.
Plüton ve Sistemi
Problem burada başlıyor. Çünkü astronomlar Kuiper Kuşağın’da bulunan ve Plüton ile hemen hemen aynı boyutlara sahip gökcisimleri keşfetmişlerdi. Örneğin 2005 FY9, astronom Mike Brown ve çalışma arkadaşları tarafından keşfedildi ve boyutları Plüton’ dan çok az daha küçüktü. 2005 yılında Mike Brown ve arkadaşları bir süpriz daha yaptı. Plüton’nun yörüngesinin ötesinde, Plüton ile aynı boyutta veya daha büyük bir cisim keşfettiler. Resmi adı 2003 UB313 olan bu cisim, daha sonra “Eris” oalrak adlandırıldı. Eris’ in 2600 km’ lik çapı ile Plüton’dan daha büyük ve kütle olarakta %25 daha fazla bir kütleye sahip olduğu hesaplandı.
Eris, Plüton ve Neptün’nün ötesinde keşfedilen diğer küçük gezegenler
Eris’in Plüton’a benzer buz / kaya karışımlı yapısı, ondan daha büyük olması, 9 gezegenli Güneş Sistemi fikrine ters düşmeye başladı. Eris bir gezegen miydi yoksa Kuiper Kuşağın’daki bir cisim mi? Plüton? Astronomlar, Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) XXVI. Genel Kurulu’nda gezegen tanımı konusunda son sözü söylemeyi kararlaştırdılar. Toplantı, 14 -25 Ağustos 2006 tarihleri arasında Prag’ da gerçekleştirildi.
Toplantıda astronomlar, gezegen tanımıyla ilgili değişik önerileri tartıştılar. Bunlardan biri, gezegen sayısını 12′ ye çıkaran tanımdı. Buna göre Plüton bir gezegen olarak kalacaktı. Bir diğer öneri gezegen sayısını 9 olarak tutuyordu. Gezegen tanımını ise “herhangi bir bilimsel gerekçe olmadan bizim bildiklerimiz” şeklinde yapıyordu. Son öneri ise Plüton’ nun “gezegenler kulübünden” çıkartıyor ve gezegen sayısını 8′ e indiriyordu. Peki bu durumda Plüton neydi?
Sonuçta astronomlar Plüton’nun gezegenlikten çıkarılmasını içeren tartışmalı kararı oylayarak karara bağladılar ve yeni bir gezegen sınıfı tanımladırlar: “Cüce Gezegenler”
IAU’ a göre bir cismin Güneş Sistemi’ ne ait bir gezegen olabilmesi için üç şart tanımlandı:
1. Cisim Güneş etrafındaki bir yörüngede hareket etmeli. – Belki Plüton bir gezegendir!
2. Küresel cisimleri kendine çekebilecek yeterli çekim gücüne sahip olmalı. – Plüton OK! İyi gidiyor!
3. Yörüngesinde, kendi bağımsızlığını sürdürebilmeli. – Malasef bu kurala göre Plüton gezegen değildir.
“Yörüngesinde, kendi bağımsızlığını sürdürebilmek” ne anlama gelmektedir? Bir gezegen, Güneş etrafındaki yörüngesinde, baskın çekimsel kuvvete sahip olmalıdır. Yörüngesindeki diğer ufak cisimleri çekimsel gücüyle yok etmeli veya kendisinden uzaklaştırmalıdır. Plüton kendi yörüngesindeki cisimlerden sadece 0,07 kat daha fazla kütleye sahiptir. Karşılaştırma yapmak istersek, Dünya, yörüngesindeki cisimlerin 1,7 milyon katı kadar daha büyük bir kütleye sahiptir.
Üçüncü kritere uymayan cisimler “küçük gezegen” olarak sınıflandırılıyor. Böylelikle Plüton bir cüce gezegendir diyebiliriz. Plüton’ nun yakın bölgesinde bulunan cisimlerin etkileşmesi ve meydana gelebilecek bir çarpışma sonucu Plüton’un kütlesi artana kadar, cüce gezegen olarak kalmaya devam edecek.
Gelecekte yeterli büyüklükte ve gezegen kriterlerine uyan bir cisim keşfedildiğinde gezegen sayısı yeniden 9′ a çıkacaktır.
Plüton hernekadar cüce gezegen olarak sınıflandırılsada, araştırmalarda ilgi odağı olmayı sürdürüyor. NASA’nın gönderiği New Horizons uzay aracı 2015 temmuzunda Plüton’ a ulaşacak ve cüce gezegene ait yakından çekilmiş yüzey fotoğraflarını bize ulaştıracak.
Kaynaklar